İngilizce Miktar Zarfları Konu Anlatımı

İngilizce öğrenirken sadece kelime ezberlemek yeterli değildir; kelimeleri doğru yapılarla birlikte kullanabilmek gerekir. Bu yapıların başında ise zarflar (adverbs) gelir. Zarflar, fiilleri, sıfatları veya diğer zarfları nitelendiren kelimelerdir. Özellikle miktar zarfları, günlük İngilizce konuşmalarda çok sık kullanılır. Bu yazıda, İngilizce miktar zarflarının ne olduğunu, nasıl kullanıldığını ve cümle içindeki yerlerini bol örnekli ve Türkçe açıklamalı olarak öğreneceksiniz.

Miktar Zarfları Nedir?

Miktar zarfları (adverbs of quantity), bir şeyin miktarını, yoğunluğunu, derecesini ya da sıklığını belirtir. Bu zarflar, konuşanın bir durumu nasıl algıladığını da yansıtır. “Çok”, “az”, “neredeyse”, “yeterince” gibi Türkçede de sık kullandığımız bu ifadelerin İngilizce karşılıkları vardır.

İngilizce Miktar Zarfları ve Türkçe Anlamları

Much – Çok (sayılamayan isimlerle)

Örnek:

  • She doesn’t talk much.
    (O, çok konuşmaz.)

  • Is there much water left?
    (Kalan çok su var mı?)

Açıklama: “Much”, genellikle olumsuz ya da soru cümlelerinde sayılamayan isimlerle kullanılır.

Many – Çok (sayılabilen isimlerle)

Örnek:

  • I don’t have many friends.
    (Çok arkadaşım yok.)

  • Are there many books on the shelf?
    (Rafın üzerinde çok kitap var mı?)

Açıklama: “Many”, sayılabilen çoğul isimlerle birlikte kullanılır.

A lot / A lot of – Çok

Örnek:

  • He talks a lot.
    (O, çok konuşur.)

  • I have a lot of work to do.
    (Yapacak çok işim var.)

Açıklama: “A lot” olumlu cümlelerde sıkça kullanılır. “A lot of” hem sayılabilen hem de sayılamayan isimlerle kullanılabilir.

Plenty / Plenty of – Bolca, fazlasıyla

Örnek:

  • We have plenty of time.
    (Bolca zamanımız var.)

  • There is plenty to eat.
    (Yenecek çok şey var.)

Açıklama: “Plenty”, olumlu anlamda bol miktarı belirtmek için kullanılır.

Too / Too much / Too many – Gereğinden fazla

Örnek:

  • It’s too cold today.
    (Bugün hava çok soğuk.)

  • He eats too much sugar.
    (Çok fazla şeker yiyor.)

  • There are too many cars on the road.
    (Yolda çok fazla araba var.)

Açıklama: “Too” aşırılık belirtir. “Too much” sayılamayan isimlerle, “too many” ise sayılabilenlerle kullanılır.

Enough – Yeterince

Örnek:

  • We have enough chairs.
    (Yeterince sandalyemiz var.)

  • She isn’t strong enough.
    (O yeterince güçlü değil.)

Açıklama: “Enough”, cümlede sıfattan sonra veya isimden önce gelebilir.

Very – Çok

Örnek:

  • He is very tired.
    (O çok yorgun.)

  • This book is very interesting.
    (Bu kitap çok ilginç.)

Açıklama: “Very”, genellikle sıfatları ya da zarfları güçlendirmek için kullanılır.

So – Bu kadar, çok

Örnek:

  • I’m so happy.
    (Çok mutluyum.)

  • She sings so beautifully.
    (Çok güzel şarkı söylüyor.)

Açıklama: “So”, çoğu zaman duygusal vurgu ekler.

Quite – Oldukça

Örnek:

  • He is quite tall.
    (Oldukça uzun boylu.)

  • The exam was quite difficult.
    (Sınav oldukça zordu.)

Açıklama: “Quite”, orta dereceli bir miktar bildirir.

Almost – Neredeyse

Örnek:

  • He almost won the race.
    (Yarışı neredeyse kazanıyordu.)

  • I almost forgot your birthday.
    (Doğum gününü neredeyse unutuyordum.)

Nearly – Neredeyse, hemen hemen

Örnek:

  • I nearly missed the train.
    (Treni neredeyse kaçırıyordum.)

  • She has nearly finished her work.
    (İşini neredeyse bitirdi.)

Açıklama: “Almost” ile eşanlamlıdır ve birbirinin yerine kullanılabilir.

Hardly – Neredeyse hiç, zar zor

Örnek:

  • I hardly know her.
    (Onu neredeyse hiç tanımıyorum.)

  • He hardly eats anything.
    (Neredeyse hiçbir şey yemiyor.)

Barely – Zar zor, ancak

Örnek:

  • She barely passed the exam.
    (Sınavı zar zor geçti.)

  • There’s barely enough money.
    (Zar zor yetecek kadar para var.)

Miktar Zarflarının Cümle İçindeki Yeri

Miktar zarfları genellikle fiilden sonra veya cümle sonuna yakın kullanılır. Ancak bazı zarflar (very, quite gibi) sıfatlardan veya başka zarflardan önce gelir.

Örnekler:

  • She runs quite fast.
    (Oldukça hızlı koşar.)

  • He speaks very clearly.
    (Çok net konuşur.)

  • We almost forgot our passports.
    (Pasaportlarımızı neredeyse unutuyorduk.)

Yaygın Kullanım Hataları ve Doğruları

Yanlış: I have very money.
Doğru: I have little money.
(Çok param var demek isterken “very” değil, “little” ya da “much” kullanılmalıdır.)

Yanlış: She drinks too many water.
Doğru: She drinks too much water.
(Su sayılamayan bir isimdir, bu yüzden “too much” kullanılır.)

Yanlış: He is enough strong.
Doğru: He is strong enough.
(“Enough” sıfattan sonra gelir.)

Günlük Konuşmalarda Miktar Zarfları

Günlük İngilizce konuşmalarda bu zarfları sıkça duyarsınız:

  • I’m so tired.
    (Çok yorgunum.)

  • We have plenty of food.
    (Bolca yemeğimiz var.)

  • It’s too hot in here.
    (Burada hava çok sıcak.)

  • Do you have enough time?
    (Yeterince vaktin var mı?)

Bu zarflar, duygu ve düşünceleri daha etkili bir şekilde ifade etmeye yardımcı olur.

Önerilen makaleler