İngilizce Tanışma Diyalogları – 5 Uzun ve Detaylı Örnek

İngilizce öğrenirken tanışma diyalogları en temel ve önemli konulardan biridir. Yeni insanlarla tanışmak, iletişim kurmak, arkadaş edinmek veya iş hayatında etkili olmak için iyi hazırlanmış tanışma diyalogları öğrenmek çok faydalıdır. Bu yazıda, farklı durumlar için uzun ve doğal 5 adet İngilizce tanışma diyalogu bulacaksınız. Her diyalogun Türkçe karşılığı da mevcut.


1. Casual Introduction Between Two New Friends (İki Yeni Arkadaş Arasında Günlük Tanışma)

İngilizce Diyalog:

Anna: Hi! I don’t think we’ve met before. I’m Anna.
Ben: Hi Anna! Nice to meet you. I’m Ben. How are you doing today?
Anna: I’m doing well, thanks. Just moved to the city last week. How about you?
Ben: That’s great! I’ve lived here for about two years now. Where did you move from?
Anna: I’m from Chicago originally. It’s quite different here, but I’m enjoying it so far.
Ben: Chicago, wow! I’ve never been there, but I’ve heard great things. What do you like the most about the city so far?
Anna: The people are really friendly, and there are so many parks and coffee shops. I love spending time outdoors.
Ben: Me too! If you want, I can show you some nice spots around here.
Anna: That would be awesome, thanks! I’m always up for exploring new places.
Ben: Perfect! By the way, what do you do for work?
Anna: I’m a graphic designer at a marketing firm. What about you?
Ben: I work in software development. It keeps me busy, but I enjoy the challenge.
Anna: That sounds interesting. Maybe we can collaborate someday – I could use a tech-savvy friend!
Ben: Absolutely, I’d like that. Here’s my number, text me anytime.
Anna: Thanks, Ben! Looking forward to hanging out.


Türkçe Çeviri:

Anna: Merhaba! Sanırım daha önce tanışmadık. Ben Anna.
Ben: Merhaba Anna! Tanıştığımıza memnun oldum. Ben Ben. Bugün nasılsın?
Anna: İyiyim, teşekkürler. Geçen hafta şehre taşındım. Sen nasılsın?
Ben: Harika! Ben burada yaklaşık iki yıldır yaşıyorum. Nereden taşındın?
Anna: Aslen Chicago’luyum. Burası oldukça farklı ama şimdilik çok hoşuma gidiyor.
Ben: Chicago, vay! Hiç gitmedim ama güzel şeyler duydum. Şehirde en çok neyi sevdin?
Anna: İnsanlar çok samimi ve çok park, kahve dükkanı var. Dışarıda vakit geçirmeyi seviyorum.
Ben: Ben de! İstersen çevrede güzel yerleri gösterebilirim.
Anna: Harika olur, teşekkürler! Yeni yerler keşfetmeye her zaman açığım.
Ben: Mükemmel! Bu arada, ne iş yapıyorsun?
Anna: Bir pazarlama firmasının grafik tasarımcısıyım. Sen?
Ben: Yazılım geliştirme ile uğraşıyorum. Yoğun ama zorlukları seviyorum.
Anna: İlginçmiş. Belki bir gün birlikte çalışabiliriz – teknoloji konusunda bilgili bir dosta ihtiyacım var!
Ben: Kesinlikle, ben de isterim. İşte numaram, istediğin zaman yaz.
Anna: Teşekkürler Ben! Birlikte vakit geçirmek için sabırsızlanıyorum.


2. Professional Meeting at a Networking Event (Bir İş Ağı Etkinliğinde Resmi Tanışma)

İngilizce Diyalog:

James: Hello, I’m James Parker from GreenTech Solutions. May I ask your name?
Sophia: Hi James, I’m Sophia Lee. I work in marketing at BrightFuture Corp. Nice to meet you.
James: Nice to meet you too, Sophia. So, what brings you to this networking event?
Sophia: I’m looking to connect with professionals in the tech industry to explore potential collaborations. How about you?
James: Similar reasons. We’re currently developing some new eco-friendly software, and I’m hoping to find marketing partners.
Sophia: That sounds very interesting. I’d love to hear more about your project.
James: Absolutely! Let me give you a quick overview. Our software helps companies reduce their carbon footprint by optimizing energy use.
Sophia: Impressive! That fits well with our company’s sustainability goals.
James: Great! Maybe we can schedule a meeting next week to discuss possible marketing strategies?
Sophia: That would be perfect. Here’s my business card. When are you available?
James: How about Thursday afternoon?
Sophia: Works for me. Looking forward to it.
James: Same here, Sophia. It was great meeting you.
Sophia: Likewise, James. Have a great evening!


Türkçe Çeviri:

James: Merhaba, ben James Parker, GreenTech Solutions’danım. İsminizi öğrenebilir miyim?
Sophia: Merhaba James, ben Sophia Lee. BrightFuture Corp’da pazarlama departmanındayım. Tanıştığımıza memnun oldum.
James: Ben de memnun oldum Sophia. Peki, bu iş ağı etkinliğine katılma amacınız nedir?
Sophia: Teknoloji sektöründe profesyonellerle bağlantı kurup işbirliği fırsatlarını keşfetmek istiyorum. Siz?
James: Benzer sebepler. Şu anda yeni çevre dostu yazılımlar geliştiriyoruz ve pazarlama ortakları arıyorum.
Sophia: Çok ilginç. Projeniz hakkında daha fazla bilgi almak isterim.
James: Tabii! Kısaca anlatayım. Yazılımımız, şirketlerin karbon ayak izini enerji kullanımını optimize ederek azaltmasına yardımcı oluyor.
Sophia: Etkileyici! Bu, bizim şirketimizin sürdürülebilirlik hedefleriyle çok uyumlu.
James: Harika! Belki gelecek hafta pazarlama stratejilerini konuşmak için bir toplantı ayarlayabiliriz?
Sophia: Mükemmel olur. İş kartımı vereyim. Ne zaman müsaitsiniz?
James: Perşembe öğleden sonra uygun mu?
Sophia: Bana uyar. Sabırsızlıkla bekliyorum.
James: Ben de, Sophia. Tanıştığımıza çok memnun oldum.
Sophia: Ben de James. İyi akşamlar!


3. At a University Orientation (Üniversite Oryantasyonunda Tanışma)

İngilizce Diyalog:

Mark: Hi there! Are you new here?
Emma: Yes, it’s my first day at university. I’m Emma.
Mark: Nice to meet you, Emma. I’m Mark. What are you planning to study?
Emma: I’ll be majoring in Psychology. How about you?
Mark: I’m in Computer Science. It’s exciting but also a bit overwhelming.
Emma: Definitely! I’m a little nervous too. Have you met many people so far?
Mark: A few, but it’s early. What dorm are you staying in?
Emma: In Maple Hall. What about you?
Mark: Oak Hall. Maybe we’ll see each other around campus.
Emma: I hope so! Do you know any good spots to grab coffee nearby?
Mark: Yeah, there’s a great café called Brew House just a five-minute walk from here.
Emma: Perfect! Maybe we can go together sometime.
Mark: I’d like that. Are you joining any clubs?
Emma: I’m thinking about the debate club. What about you?
Mark: The robotics team. Maybe we can support each other’s events.
Emma: Sounds like a plan! Here’s my number, in case you want to chat or hang out.
Mark: Thanks, Emma. I’ll text you soon.


Türkçe Çeviri:

Mark: Merhaba! Yeni misin burada?
Emma: Evet, üniversitedeki ilk günüm. Ben Emma.
Mark: Memnun oldum Emma. Ben Mark. Ne okuyacaksın?
Emma: Psikoloji okuyacağım. Sen?
Mark: Bilgisayar Bilimleri. Heyecan verici ama biraz da zor.
Emma: Kesinlikle! Ben de biraz gerginim. Şimdilik çok kişiyle tanıştın mı?
Mark: Birkaç kişi, ama daha erken. Hangi yurdunda kalıyorsun?
Emma: Maple Hall’da. Sen?
Mark: Oak Hall’da. Belki kampüste görüşürüz.
Emma: Umarım! Yakında iyi bir kahveci biliyor musun?
Mark: Evet, Brew House diye harika bir kafe var, buraya beş dakika yürüme mesafesinde.
Emma: Harika! Belki bir gün birlikte gideriz.
Mark: İsterim. Hiç kulüplere katılıyor musun?
Emma: Düşünüyorum, münazara kulübü olabilir. Sen?
Mark: Robotik takımı. Belki etkinliklerimizde birbirimizi destekleriz.
Emma: Plan gibi! İşte numaram, sohbet etmek ya da takılmak istersen.
Mark: Teşekkürler Emma. Yakında yazacağım.

4. At a Party (Bir Partide Tanışma)

İngilizce Diyalog:

Liam: Hey! I don’t think we’ve met before. I’m Liam.
Olivia: Hi Liam, I’m Olivia. Nice to meet you.
Liam: Nice to meet you too! How do you know the host?
Olivia: We work together at the marketing firm downtown. What about you?
Liam: We went to college together. It’s been a while since I last saw him.
Olivia: Same here! Parties like this are great for catching up.
Liam: Absolutely. So, what do you do for fun besides work?
Olivia: I love hiking and photography. How about you?
Liam: I’m really into music. I play guitar in a local band.
Olivia: That’s cool! Maybe I can come to one of your gigs sometime.
Liam: You should! We play at a few venues around the city.
Olivia: I’d love that. Do you have social media where I can follow you?
Liam: Yeah, here’s my Instagram. What’s yours?
Olivia: It’s @OliviaLens. Let’s connect!
Liam: Definitely. It’s been great chatting with you, Olivia.
Olivia: Same here, Liam. Let’s enjoy the party!


Türkçe Çeviri:

Liam: Hey! Sanırım daha önce tanışmadık. Ben Liam.
Olivia: Merhaba Liam, ben Olivia. Tanıştığımıza memnun oldum.
Liam: Ben de memnun oldum! Ev sahibini nasıl tanıyorsun?
Olivia: Şehir merkezindeki pazarlama firmasında birlikte çalışıyoruz. Sen?
Liam: Üniversiteden arkadaşız. En son onu görmem uzun zaman oldu.
Olivia: Ben de! Böyle partiler buluşmak için harika oluyor.
Liam: Kesinlikle. İş dışında neler yapmaktan hoşlanırsın?
Olivia: Doğa yürüyüşü ve fotoğrafçılık. Sen?
Liam: Müzik ilgim var. Yerel bir grupta gitar çalıyorum.
Olivia: Harika! Belki bir konserine gelirim.
Liam: Gelmelisin! Şehirde birkaç mekanda çalıyoruz.
Olivia: Çok isterim. Takip edebileceğim sosyal medyan var mı?
Liam: Evet, işte Instagram hesabım. Seninki?
Olivia: @OliviaLens. Bağlanalım!
Liam: Kesinlikle. Seninle konuşmak güzeldi Olivia.
Olivia: Ben de Liam. Partinin tadını çıkaralım!


5. Travel Meeting (Seyahat Sırasında Tanışma)

İngilizce Diyalog:

Carlos: Excuse me, is this seat taken?
Maya: No, please have a seat. I’m Maya.
Carlos: Thanks, Maya. I’m Carlos. Are you traveling alone?
Maya: Yes, it’s my first time visiting this city. How about you?
Carlos: I’m here for a conference, but I’m trying to see some sights too.
Maya: That sounds nice! Any recommendations?
Carlos: Definitely check out the old town and the local market. Great food and culture there.
Maya: I’ll add that to my list. What do you do for work?
Carlos: I’m an architect. What about you?
Maya: I’m a freelance writer. I love traveling and writing about new experiences.
Carlos: That’s awesome. Maybe you could write about the city from an architect’s perspective?
Maya: I’d love that idea! Would you like to explore the city together sometime?
Carlos: I’d like that. Here’s my number.
Maya: Thanks, Carlos. Looking forward to our adventure.


Türkçe Çeviri:

Carlos: Affedersiniz, bu koltuk boş mu?
Maya: Hayır, lütfen oturun. Ben Maya.
Carlos: Teşekkürler Maya. Ben Carlos. Tek mi seyahat ediyorsun?
Maya: Evet, bu şehri ilk defa ziyaret ediyorum. Sen?
Carlos: Bir konferans için buradayım ama biraz da gezmeye çalışıyorum.
Maya: Güzelmiş! Tavsiye edeceklerin var mı?
Carlos: Kesinlikle eski şehri ve yerel pazarı gezmelisin. Harika yemekler ve kültür var.
Maya: Listenin üstüne ekleyeceğim. Ne iş yapıyorsun?
Carlos: Mimarım. Sen?
Maya: Serbest yazarım. Seyahat etmeyi ve yeni deneyimler yazmayı seviyorum.
Carlos: Harika. Belki mimarın bakış açısından şehir hakkında yazarsın?
Maya: Bu fikir hoşuma gitti! Birlikte şehri keşfetmek ister misin?
Carlos: İsterim. İşte numaram.
Maya: Teşekkürler Carlos. Maceramızı sabırsızlıkla bekliyorum.


Bu yazıda, günlük hayatta, iş ortamında, okulda, partilerde ve seyahatlerde kullanabileceğiniz uzun, doğal ve pratik 5 tane İngilizce tanışma diyalogu sundum. Her diyalogda farklı kelime ve ifadelerle kendinizi daha rahat ifade edebilir, İngilizce konuşma pratiğinizi geliştirebilirsiniz. Ayrıca Türkçe çeviriler sayesinde anlamlarınızı netleştirebilir, kelime öğrenimini hızlandırabilirsiniz.

Yorum yapın